GELECEK İÇİN ÇIKTIĞINIZ YOLDA BİRLİKTE YÜRÜYELİM Mİ?
05.06.2020
Öğr. Gör. Züleyha GÖKÇE
Sevgili arkadaşlar, yeniliklerle dolu güzel bir yılı Gülşehir Meslek Yüksekokulu sıralarında bir arada geçirecek olmanın heyecanı ile sizlerin biran evvel aaramıza katılacağı günleri bekliyoruz. Şimdiden hoş geldiniz.
Gülşehir Meslek Yüksekokulu akademik ve idari personeli ile tüm çalışanları olarak biz sizi çok özledik. Ne yazık ki talihsiz bir süreci hep beraber deneyimliyoruz. Geçen sene vizelerin son günü tekrar bir araya gelmek üzere ayrıldık ve bir daha vedalaşma fırsatımız bile olmadı. Oysa birlikte ne güzel anılar biriktiriyor, eğleniyor, öğreniyorduk. Bu yıl mezun ettiğimiz öğrencilerimiz! Yolunuz, bahtınız hep açık olsun.
COVID-19 ile mücadele sürecinde her birimiz kendi evimizde kalarak, salgın ile mücadelede üzerimize düşeni yaptık. Bu süreç dilimize pek çok yeni kelime kazandırdı; sosyal izolasyon gibi… Evet. Sosyal açıdan birbirimizden izole olduk; eğitimimizi uzaktan yürüttük, sınavlarımızı uzaktan yaptık. Bu arada her şeyin birlikte yapınca daha güzel olduğunun farkına vardık. Meğer hayatımızda sıradanlaşan kıymetini bilmediğimiz birçok şey ne kadar da güzel, ne kadar da özelmiş. İnsanlar ile bir arada olmak, sevdiğimiz birine sarılmak, aynı sofrada oturup yediğimizi, içtiğimizi paylaşmak… Yine kaybedince değerini anladık…
Sevgili ikinci sınıf öğrencilerimiz, üniversite hayatını, arkadaşlarınızı, hocalarınızı, okulunuzu özlediniz. Hatta o kadar özlediniz ki okul bir açılsın bir daha devamsızlık yapmayacağım dediğinizi duyar gibiyim J Göreceğiz ;) Evet, biz de sizleri çok özledik ve bekliyoruz.
Yeni öğrencilerimize şimdiden aramıza hoş geldiniz diyoruz. İyi ki bizi tercih ettiniz, ne iyi oldu geldiniz diyeceğimiz günler yakındır.
Üniversite tercih sürecinde bir yol ayrımındasınız. Üniversiteli olmaya hak kazanmanın gururunu yaşadığınız bugünlerde sadece okuyacağınız üniversiteyi değil; gelecekte çalışacağınız mesleği de seçiyor olacaksınız. Çağrı merkezi hizmetleri ve lojistik başta olmak üzere büyüyen pek çok sektöre mezun yetiştiren okulumuz, insan kaynakları, dış ticaret, bankacılık ve sigortacılık ve yerel yönetimler gibi mesleki alanlara da alanında uzman elemanlar yetiştirmekte.
Gelecekte iyi bir meslek sahibi olmak ve kaliteli bir hayat yaşamak için doğru bölümü tercih etmek ve doğru yerde eğitim almak önemli bir karar. Doğru sonuçlara ulaşmak hiç şüphesiz doğru kararlar vermekten geçer. Bizi tercih etmek ilk doğru kararınız olacak. Bugünlerde yeni bir yola çıkacak olmanın heyecanını duyuyorsunuz. Sonuna geldiğinizde geleceğiniz için yepyeni kapıların açılacağı bu yolculukta, ilk adımlarınız bizi tercih etmek olurken bizler de sizlere bu yolculukta eşlik etmenin heyecanını yaşıyor olacağız.
Evet. Üniversite yılları gerçekten de söylendiği gibi göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Bu yıllara sizi hedeflerinize ulaştıracak keyifli bir yolculuk olarak bakmanızı öneririm. Zira geleceğinizin nasıl olacağını bu yolculuğu nasıl ve kimlerle yürüdüğünüz belirler. Bizler bu yolculukta sizlere yardımcı olup ışık tutacak rehberleriniz olacağız, arkadaşlarınız ise bu yolculuğu daha az yorularak daha keyifli geçirmenizi sağlayacak yol arkadaşlarınız.
Lütfen bugünkü heyecanınıza umut ekleyin. Azim, çaba, emek, istikrar, sabır ve bolca alın teri ekleyin. İlerleyen günlerde güzel anılar ekleyin. Yine de içinde bulunduğumuz şu günlerde en çok iyimserlik ekleyin. Zaten sonrasında, her bir adımı nasıl atacağımıza, birlikte karar vereceğiz. Her biriniz bizler için bize emanet, biricik ve özelsiniz. Biz sizlere rehberlik ederken sizler de bizlere kulak verirseniz, arkadaşlarınız ile birbirinize yardım edip yükünüzü paylaşırsanız bu yolculuktan hem keyif alır hem de sonunda güzel bir hayata sahip olma fırsatını yakalarsınız. Bu arada bizlere de bu yolculuğun bir parçası olmanın gururunu yaşatmış olursunuz.
Unutmayınız ki bu yolculuğun yegâne amacı mesleki bilgiler edinmek, diploma alıp bir meslek sahibi olmak değildir. Aynı zamanda entelektüel birikim sağlamak, birçok konuda bilgi ve fikir sahibi olmak, hayata dair yeni bilgi ve tecrübeler kazanmak; yani üniversite kültürüne sahip olmak da bu sürece dâhil. Sizleri, bugün nasıl hoş geldiniz diye karşılıyorsak, vakti geldiğinde de daha bilgili, tecrübeli, donanımlı ve daha bilge kişiler olarak aramızdan uğurlayacağız.
Biz bu yolculuğa sizinle çıkmayı çok isteriz. Peki ya siz? Bize katılır mısınız?
ELBET TEKRAR ÇOĞALACAĞIZ
10.08.2020
Öğr. Gör. Züleyha GÖKÇE
Bugün acımız var. Bu bayramı birçoğumuz buruk geçiriyor. Gülşehir Meslek Yüksekokulu; hocaları ve öğrencileri ile çok sevdiği, çok güzel bir kalbi kaybetti. Bizlerin güzel öğrencisi, öğrencilerimizin arkadaşı, dostu, kardeşi, en çok da “Bekir abi”si aramızdan ayrıldı. Mahçup gülümsemesi, heyecanlı ve neşeli halleri, içine sığmayan yaşam enerjisi ile onu tanıyan herkesin kalbine dokundu ve aramızdan ayrıldı. Öğrencilerimiz dört bir yandan, ona son yolculuğunda eşlik etmek için yollara döküldü. Bir araya geldik. Birlikte ağladık. Birlikte sustuk. Onunla olan anılarımızı paylaştık, birlikte güldük.
Bekir ailemizin bir parçasıydı. Evlerinden ayrılıp üniversitede okumak için Nevşehir’e gelen ve Gülşehir Meslek Yüksekokulu’nun kapısından giren her öğrenci gibi…
Bekir’in kaybı bize kocaman bir aile olduğumuzu bir kez daha hatırlattı. 2009 yılında bu kapıdan giren ilk öğrenciden beri her yeni öğrenci ile büyüyen kocaman bir aile… Aramıza katılan her öğrenci önce ders dinlemek, not tutmak, eğitim almak, sosyal imkânlar olarak bakıyor üniversite hayatına. Ardından değişik hayatlar, farklı kültürler, imkânsızlıklar içinde küçücük şeyleri paylaşmaktan duyulan büyük mutluluklar geliyor. Zaman zaman üzücü anlar, kırgınlıklar, hayal kırıklıkları yaşanmıyor mu? Tabi ki yaşanılıyor. Ama yıllar geçtikten sonra geriye dönüp bakınca herkesin fark ettiği şey üniversite yıllarının anılarda; acısı ile tatlısı ile ailesinden ayrılıp ilk kez bireysel kararlarını aldığı, insanları tanımayı öğrendiği, varlığı ve yokluğu bir arada tattığı, gözyaşları ile kahkahalarının birbirine karıştığı zamanlar olarak yer etmiş olmasıdır.
Mezun olurken, kimi tüm okulun gönlünü kimi ise ömürlük tek bir dostu kazanmış olarak ayrılıyor sıralarımızdan. Bekir, tüm okulun gönlünü kazananlardandı. Ama ondan da ötesi GMYO kurulduğundan beri her nesil tarafından az çok tanınıyordu.
Okulumuzun tabiatında zaten böyle bir özellik vardır. Her memleketten farklı yıllarda aramıza katılan öğrenciler bir şekilde birbiri ile tanışır ve kendi şehrinde birbirleri ile kurdukları ilişkileri sürdürürler. Gittiğim her şehirde sosyal medyadan orada olduğumu duyurur, o şehirde yaşayan öğrencilerimle bir araya gelirim. Beni her zaman şaşırtan ve mutlu eden şey değişik yıllarda mezun ettiğim öğrencilerden oluşan masalarda hemen hemen herkesin birbirini tanıyor olmasıdır. Bu, sadece Gülşehir Meslek Yüksekokulu öğrencilerine has bir durum olsa gerek. Burada kurulan aile bağları ilerleyen yıllarda da pek çok öğrenci için güçlenerek büyümeye devam ediyor. Bu nedenledir ki Bekir’i kaybettiğimizin haberi duyulur duyulmaz mezun ettiğimiz 100’lerce öğrenciden mesaj aldık. Çünkü bu bizim ortak kaybımız. Bu bizim ortak acımız.
Ailemize giren 1000’lerce öğrenci arasından aramızdan ayrılan Kübra, Taner, Gizem, Aysun, Fazilet, Alpay, Ramazan ve şimdi Bekir. Onları hepimiz tanıyor ve hala ailemizin bir parçası olarak hatırımızda yaşatmaya devam ediyoruz. Sebebi ne olursa olsun; doğum yaparken, madende çalışırken, kanser ile mücadele ederken, şehit olarak veya trafik kazasında beklenmedik bir şekilde…
Bugün hocası, öğrencisi ve mezunu ile bir kez daha GMYO ailesi olarak acımızı yaşayacağız; birbirimize tutunarak, destek olarak, birbirimizi sarıp yalnız bırakmayarak.
Derler ki; bir insan sevdiğini kaybedince yüreğinde kırk tane mum yanarmış. Her gün bu mumlardan biri söner; ama kırkıncı mum sonsuza denk yanmaya devam edermiş. O tek mum, yaşam boyu sönmezmiş, insan ölünceye dek içinde yanarmış. İnsanlar hayatları boyunca sevdiklerini, sağlıklarını, imkânlarını yitirerek yaşar, her kayıpta zaman geçtikçe acılar sakinleşir, bilgeleşir, hüzne dönüşür, yara kapanır ama ardında hep izini bırakırmış.
Evet. Yaralanmamak elimizde değil. O zaman ne yapacağız? Bize düşen; yaralarımızı birlikte sarmak. Yaralarımızı ve bize kazandırdığı bilgeliği sevmek. Evet. Kayıplarımızın olması elimizde değil. Bize düşen; kayıplarımızı anmak, unutmamak, onlar için de yaşamak, hayat dolmak… Sadece bir değil, iki hayatı birden yaşamanın sorumluluğunu üstlenip ayakta durmak. Hep birlikte ayaklarımızın üstüne basarak ilerlemek, yaptığımız her şeyde onları onurlandırmak…
GMYO ailesi! Bundan sonra daha çok okuyacak, daha çok çalışacak, üretecek, bu ülkeyi daha ileriye götürebilmek için elimizden geleni yapacağız. Bundan sonra daha çok gülecek, daha az üzülecek; ama asla pes etmeyeceğiz.
Yeni bir dönem başlıyor. Kapılarımızı yüzlerce yeni öğrenci için bir kez daha açacağız. Onlarla bir kez daha çoğalacak, daha büyük bir aile olacağız. Az kaldı…